kbd

listen to the pronunciation of kbd
Английский Язык - Турецкий язык

Определение kbd в Английский Язык Турецкий язык словарь

keyboard
{i} klavye

Benim ekranda yazdığım kelimeleri görebilirsin, ama benim klavye üzerine döktüğüm gözyaşlarını göremezsin. - You see the words that I typed on the screen, but you don't see the tears that I shed over the keyboard.

Neredeyse kahvemi klavyeye döküyordum. - I nearly spilled my coffee on the keyboard.

keyboard
tuş

Bu klavyenin birkaç tuşu eksik. - This keyboard is missing several keys.

Senin tuş takımının yer değiştirmesi gerekir. - Your keyboard needs replacing.

keyboard
girmek
keyboard
(isim) klavye
keyboard
klavyeyle gir
keyboard
data girmek
Английский Язык - Английский Язык
Kashin-Beck disease
thousand barrels per day
keyboard