When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.
- Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.
This kind of shoe is apt to slip on wet ground.
- Bu tür ayakkabı ıslak zeminde kayma eğilimindedir.
She walked slowly so she wouldn't slip.
- Kaymamak için yavaşça yürüdü.
Wear boots to avoid slipping.
- Kaymayı önlemek için çizmeler kullanın.
The wolf peered around the corner before slipping silently into the woods.
- Kurt sessizce ormana kaymadan önce dikkatle köşeye baktı.
Is the ice thick enough for skating?
- Buz, paten kaymak için yeterince kalın mı?
Tom and Mary went skating on the pond.
- Tom ve Mary paten kaymak için gölete gittiler.
Politics in this country is shifting towards the center.
- Bu ülkedeki siyaset merkeze doğru kaymaktadır.
Politics in this country is shifting towards the right.
- Bu ülkedeki siyaset sağa doğru kaymaktadır.
Be careful not to slip.
- Kaymamak için dikkatli ol.
My glasses started to slip down my nose.
- Gözlüğüm burnumdan aşağı kaymaya başladı.
Butter is made from cream.
- Tereyağı kaymaktan yapılır.
I'm glad you enjoy skiing, but I guess it's just not my cup of tea.
- Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.
Skiing is a lot of fun.
- Kaymak çok eğlenceli.
How often do you go skiing every year?
- Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?
He broke his leg skiing.
- Kayak yaparken bacağını kırdı.
The speeding vehicle skidded and crashed head-on into the rear-end of a truck before the driver could say Jack Robinson.
- Hız aracı Jack Robinson diyemeden önce kaydı ve bir kamyonun arkasına direkt çarptı.
The police car skidded to a stop.
- Polis arabası kayarak durdu.
Does depreciation of the yen give rise to inflation?
- Yenin değer kaybetmesi enflasyona neden olur mu?
This river rises in the mountains in Nagano.
- Bu nehir Nagano dağlarından kaynaklanır.
How often do you go skiing every year?
- Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?
I prefer swimming to skiing.
- Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
Skiing is a lot of fun.
- Kaymak çok eğlenceli.
I'm glad you enjoy skiing, but I guess it's just not my cup of tea.
- Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.
The ice is too thin to skate on.
- Buz kaymak için çok ince.
Alice slid down the long slide.
- Alice uzun yoldan kaydı.
The children were sliding on the ice.
- Çocuklar buz üzerinde kayıyorlardı.
When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.
- Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.
Tom watched the skaters glide across the ice.
- Tom patencilerin buzun üzerinde kaydığını izledi.
The skaters glided across the ice.
- Patenciler buzun üzerinde kaydı.
Tom slipped on ice and broke his hip last winter.
- Geçen kış Tom buzda kaydı ve kalçasını kırdı.
Tom slipped on the ice and fell down.
- Tom buzda kaydı ve düştü.
Wear boots to avoid slipping.
- Kaymayı önlemek için çizmeler kullanın.
The wolf peered around the corner before slipping silently into the woods.
- Kurt sessizce ormana kaymadan önce dikkatle köşeye baktı.
Which is easier, skiing or skating?
- Hangisi daha kolaydır, kayak mı yoksa buz pateni mi?
Skating on the pond is dangerous.
- Göletin üstünde kayak yapmak tehlikelidir.
When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.
- Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.
The children were sliding on the ice.
- Çocuklar buz üzerinde kayıyorlardı.
How well he can skate.
- Ne kadar güzel kayıyor.
Tom decided to give up skateboarding after his accident.
- Tom kazadan sonra kaykay yapmaktan vazgeçmeye karar verdi.
Tom saw a snake slither across the path.
- Tom bir yılanın patikadan kayışını gördü.
The slippery snake slithered right out of his hand.
- Kaygan yılan onun tam elinin dışına kaydı.
Politics in this country is shifting towards the right.
- Bu ülkedeki siyaset sağa doğru kaymaktadır.
Politics in this country is shifting towards the center.
- Bu ülkedeki siyaset merkeze doğru kaymaktadır.
Tom drank curdled milk.
- Tom kaymak tutmuş süt içti.
If you whip the steering wheel around like that on a snowy road, the car is going to go into a slide.
- Karlı bir yolda direksiyonu o şekilde çevirirsen, kayarsın.
In our park, we have a nice slide for children to play on.
- Bizim parkta çocukların oynaması için güzel bir kaydırağımız var.
I like skating better.
- Patenle kaymayı daha çok severim.
One of Tom's favorite things to do is skating.
- Tom'un en sevdiği şeylerden biri patenle kaymaktır.
Roller skating is fun.
- Tekerlekli patenle kaymak eğlencelidir.