Have you come to register a crime?
- Bir suçu kaydetmek için mi geldin?
A group of scientists stood by, ready to record the experiment.
- Bir grup bilim adamı deneyi kaydetmek hazır bekledi.
The biologists used a hydrophone to record whale calls.
- Biyologlar balina aramaları kaydetmek için bir hidrofon kullandı.
Would you like to save the game?
- Oyunu kaydetmek ister misiniz?
Would you like to save the game?
- Oyunu kaydetmek ister misiniz?
I forgot to save the file before switching off.
- Kapatmadan önce dosyayı kaydetmeyi unuttum.
Would you mind if I record this conversation?
- Bu konuşmayı kaydetmemin bir sakıncası var mı?
The camera recorded nothing.
- Kamera hiçbir şey kaydetmedi.
You should have enrolled your children months ago.
- Çocuklarını aylar önce kaydetmeliydin.
Tom told me how to do it, but it didn't register.
- Tom nasıl yapıldığını bana anlattı ama kaydetmedim.
Have you come to register a crime?
- Bir suçu kaydetmek için mi geldin?
You must record his speech.
- Onun konuşmasını kaydetmelisin.
She recorded a few sentences.
- Birkaç cümle kaydetti.
She recorded a few sentences.
- Birkaç cümle kaydetti.
I recorded a rugby game on videotape.
- Bir rugby maçını video kasete kaydettim.
Aren't you recording this?
- Bunu kaydetmiyor musun?
Aren't you recording us right now?
- Bizi şimdi kaydetmiyor musun?
Fadil's parents enrolled him in a prestigious school in Cairo.
- Fadıl'ın ailesi onu Kahire'deki prestijli bir okula kaydetti.
You should have enrolled your children months ago.
- Çocuklarını aylar önce kaydetmeliydin.
In which folder did you save the file?
- Dosyayı hangi klasöre kaydettin?
I forgot to save the file before switching off.
- Kapatmadan önce dosyayı kaydetmeyi unuttum.
The thermometer registered minus ten last night.
- Dün gece termometre eksi on derece kaydetti.
Have you registered that here?
- Onu buraya kaydettiniz mi?
Have you come to register a crime?
- Bir suçu kaydetmek için mi geldin?
Is it too late for us to register?
- Kaydetmemiz için çok geç mi?