I hope someone is recording this.
- Umarım biri bunu kaydediyor.
Are you recording this?
- Bunu kaydediyor musun?
You must record his speech.
- Onun konuşmasını kaydetmelisin.
Record the serial number in the space provided below.
- Aşağıda verilen boşluğa seri numarasını kaydet.
Tom was looking forward to watching the football match he had recorded at home, and he was angry when he overheard someone mention the final score.
- Tom evde kaydettiği futbol maçını izlemek için can atıyordu ve birinin son skordan bahsetmesine kulak misafiri olduğunda sinirliydi.
She recorded a few sentences.
- Birkaç cümle kaydetti.
Aren't you recording us right now?
- Bizi şimdi kaydetmiyor musun?
Aren't you recording this?
- Bunu kaydetmiyor musun?
You should have enrolled your children months ago.
- Çocuklarını aylar önce kaydetmeliydin.
Fadil's parents enrolled him in a prestigious school in Cairo.
- Fadıl'ın ailesi onu Kahire'deki prestijli bir okula kaydetti.
Tom deleted Mary's save files.
- Tom Mary'nin kaydetme dosyalarını sildi.
I didn't save the document.
- Dökumanı kaydetmedim.
Have you registered that here?
- Onu buraya kaydettiniz mi?
The thermometer registered minus ten last night.
- Dün gece termometre eksi on derece kaydetti.
Where should we register?
- Nerede kaydetmeliyiz?
When did they register the names of the members?
- Üyelerin adlarını ne zaman kaydettiler?