You must record his speech.
- Onun konuşmasını kaydetmelisin.
I recorded our conversation.
- Konuşmamızı kaydettim.
I recorded a rugby game on videotape.
- Bir rugby maçını video kasete kaydettim.
I recorded our conversation.
- Konuşmamızı kaydettim.
Aren't you recording this?
- Bunu kaydetmiyor musun?
Aren't you recording us right now?
- Bizi şimdi kaydetmiyor musun?
They enrolled him as a jury member.
- Onu bir jüri üyesi olarak kaydettiler.
Fadil's parents enrolled him in a prestigious school in Cairo.
- Fadıl'ın ailesi onu Kahire'deki prestijli bir okula kaydetti.
You must save your files on a CD.
- Dosyalarınızı bir CD'ye kaydetmelisiniz.
I forgot to save the file before switching off.
- Kapatmadan önce dosyayı kaydetmeyi unuttum.
Have you registered that here?
- Onu buraya kaydettiniz mi?
The thermometer registered minus ten last night.
- Dün gece termometre eksi on derece kaydetti.
Where should we register?
- Nerede kaydetmeliyiz?
Is it too late for us to register?
- Kaydetmemiz için çok geç mi?