Steel production of the year was the highest on record.
- O yılın çelik üretimi kaydedilenin en yükseğiydi.
It was the greatest earthquake on record.
- Şimdiye kadar kaydedilen en büyük depremdi.
I recorded our conversation.
- Konuşmamızı kaydettim.
She recorded a few sentences.
- Birkaç cümle kaydetti.
The camera recorded nothing.
- Kamera hiçbir şey kaydetmedi.
I recorded a rugby game on videotape.
- Bir rugby maçını video kasete kaydettim.
Aren't you recording this?
- Bunu kaydetmiyor musun?
Aren't you recording us right now?
- Bizi şimdi kaydetmiyor musun?
They enrolled him as a jury member.
- Onu bir jüri üyesi olarak kaydettiler.
Fadil's parents enrolled him in a prestigious school in Cairo.
- Fadıl'ın ailesi onu Kahire'deki prestijli bir okula kaydetti.
You must save your files on a CD.
- Dosyalarınızı bir CD'ye kaydetmelisiniz.
In which folder did you save the file?
- Dosyayı hangi klasöre kaydettin?
Have you registered that here?
- Onu buraya kaydettiniz mi?
The thermometer registered minus ten last night.
- Dün gece termometre eksi on derece kaydetti.
Where should we register?
- Nerede kaydetmeliyiz?
When did they register the names of the members?
- Üyelerin adlarını ne zaman kaydettiler?