kaybolmuş

listen to the pronunciation of kaybolmuş
Турецкий язык - Английский Язык
{s} lost

Tom seems to be lost. - Tom kaybolmuş gibi görünüyor.

He felt lost and uncomfortable. - O, kaybolmuş ve rahatsız hissetti.

lost to
tost
gone

I found my bicycle gone. - Bisikletimi kaybolmuş buldum.

mislaid
kaybolmuş kimse
stray
kaybol
disappear

Tom disappeared without leaving a trace. - Tom bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.

The snow will soon disappear. - Kar yakında kaybolacak.

kaybol
got lost
kaybol
melt away
kaybol
(Argo) bite me
kaybol
become lost
kaybol
get lost!

I am afraid that you will get lost. - Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.

Why did you get lost in the woods? - Ormanda niçin kayboldun?

kaybol
get lost

Wherever I may go, I will get lost. - Nereye gidersem gideyim, ben kaybolurum.

I am afraid that you will get lost. - Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.

ortadan kaybolmuş
off the map
kaybolmuş
Избранное