kaybetti

Турецкий язык - Английский Язык

Определение kaybetti в Турецкий язык Английский Язык словарь

lost

of lost

Связанные Термины

kaybet

lose

Why did the lawyer lose in the argument? - Avukat savunmada niçin kaybetti?

The yen is expected to lose value against the dollar. - Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor.

kaybet

mislay

kaybet

{f} losing

I can't talk with my father without losing my temper. - Kendimi kaybetmeden babamla konuşamam.

Losing his balance from a sudden gust of wind, the tightrope walker fell to his death. - Ani bir fırtınadan dengesini kaybettiği için, ip cambazı ölümüne düştü.

kaybet

{f} lost

Tom lost no time in parting with the money. - Tom parayı elden çıkarmak için zaman kaybetmedi.

They lost no time in leaving their home. - Evlerinden ayrılırlarken zaman kaybetmediler.

kaybet

forfeit

kaybet

mislaid

I've mislaid my watch. - Kol saatimi kaybettim.

Расстановка переносов

kay·bet·ti