We saw laborers blasting rocks.
- Kayaları patlatan işçiler gördük.
The ship crashed on the rocks.
- Gemi kayalara çarptı.
The ship was wrecked on the rocks.
- Gemi, kayalara çarpmış.
Tom is attempting to climb the rock.
- Tom kayaya tırmanma girişiminde bulunuyor.
Tom sat down on a rock and removed a stone from his shoe.
- Tom bir kayanın üzerine oturdu ve ayakkabısından bir taş çıkardı.
If plants and stones are in the water then this will happen: the plants float and the rocks sink.
- Eğer bitkiler ve taşlar suda ise o zaman bu olur: bitkiler yüzer ve kayalar batar.
Mr Sato was standing on top of a boulder.
- Bay Sato bir kayanın tepesinde duruyordu.
Moving a huge boulder is going to be very hard.
- Çok büyük bir kaya parçasını hareket ettirmek çok zor olacak.