After a battle casualties are usually heavy.
- Bir savaştan sonra kayıplar genellikle ağırdır.
We can't afford any more casualties.
- Biz daha fazla kayıpları göze alamıyoruz.
On July 8, an American C-47 crashed into a mountain west of Wiesbaden, killing everyone on board, the mission's first casualties.
Who's taking responsibility for the loss?
- Kim kayıp için sorumluluk alıyor?
His death is a great loss.
- Onun ölümü büyük bir kayıptır.
They gave him up for lost.
- Onlar onu kayıp kabul ettiler.
I will find you your lost ring.
- Sana kayıp yüzüğünü bulacağım.
A ring and some cash are missing.
- Bir yüzük ve biraz nakit kayıpi
I found my car missing.
- Arabamı kayıp buldum.
Tom has been gone almost a week.
- Tom neredeyse bir haftadır kayıp.
Tom has been gone since yesterday.
- Tom dünden beri kayıp.
A lost dog strayed into our neighborhood yesterday.
- Kayıp bir köpek dün bizim çevreye girdi.
A possible side effect of the contraceptive pill is a loss of sex drive.
- Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır.
There might be casualties.
- Can kayıpları olabilir.
No other casualties have been reported.
- Başka hiçbir kayıp rapor edilmedi.
I found the lost ball in the park.
- Kayıp topu parkta buldum.
They all sought for the lost child.
- Onların hepsi kayıp çocuğu aradı.