Tom inanılmaz şekilde.
- Tom is in incredible shape.
Zaman ve para kaybı inanılmaz.
- The waste of time and money is incredible.
Harika bir iş yaptın.
- You did an incredible job.
Sen gerçekten olağanüstüsün.
- You're really incredible.
O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü.
- That story is too incredible to be true.