katlanılmaz

listen to the pronunciation of katlanılmaz
Турецкий язык - Английский Язык
{s} unbearable

The pain of the compound fracture was almost unbearable. - Bileşik kırığın ağrısı neredeyse katlanılmazdı.

He talked for three hours non-stop. He's unbearable. - O durmaksızın üç saat konuştu. O katlanılmaz.

provoking
impossible
beyond all bearing
unendurable
insufferable
insupportable
processing
katlanılmaz kimse
shocker
katlan
borne
katlanılmaz
Избранное