You can get it at the courthouse, the clerk added.
- Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.
Bob worked as a clerk in the grocery store on Saturday.
- Bob cumartesi günü bakkalda bir kâtip olarak çalıştı.
That store employs eight clerks.
- Bu dükkanda sekiz kâtip çalışır.
She got a job as a typist.
- O bir katip olarak işe girdi.
The typist tried to erase the error.
- Katip hatayı silmeye çalıştı.