The photo shows a group of the congress participants.
- Fotoğraf bir grup kongre katılımcılarını gösteriyor.
So far there has been only one participant who won one million Israeli Shekels in Who Wants to Be a Millionaire in Israel.
- İsrail'deki Kim milyoner olmak ister yarışmasında şimdiye kadar yalnızca bir katılımcı bir milyon İsrail Şekeli kazanabildi.
Government should be participatory.
- Hükümet, katılımcı olmalıdır.
Contributors should avoid personal attacks.
- Katılımcıların kişisel saldırılardan kaçınmaları gerekir.
Contributors should add sentences that are respectful of others.
- Katılımcıların başkalarına saygılı cümleler eklemeleri gerekir.
The plan was supported by practically all the attendants.
- Plan hemen hemen tüm katılımcılar tarafından desteklendi.
Government should be participatory.
- Hükümet, katılımcı olmalıdır.
Church participation has fallen.
- Kilise katılımı düştü.
We encourage your participation.
- Katılımınızı destekliyoruz.
The attendance at the party was larger than had been expected.
- Partiye katılım beklenenden daha büyüktü.
My attendance is necessary.
- Benim katılımım gereklidir.
The turnout exceeded expectations.
- Katılım, beklentileri aştı.
We're very happy with the turnout.
- Katılımdan çok memnunuz.
Contributions are encouraged.
- Katılımlar teşvik edilmektedir.
All the participants gathered in the main hall.
- Bütün katılımcılar ana salonda toplandı.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.
She admitted her involvement in the robbery.
- O, soyguna katılımını itiraf etti.