The participants accused him of carelessness.
- Katılımcılar onu dikkatsizlikle suçladı.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.
Government should be participatory.
- Hükümet, katılımcı olmalıdır.
Contributors should avoid personal attacks.
- Katılımcıların kişisel saldırılardan kaçınmaları gerekir.
Do Tatoeba contributors sleep?
- Tatoeba katılımcıları uyuyor mu?
The plan was supported by practically all the attendants.
- Plan hemen hemen tüm katılımcılar tarafından desteklendi.
Government should be participatory.
- Hükümet, katılımcı olmalıdır.
We need to change over to a different system of participation.
- Farklı bir katılım sistemine geçmemiz gerekiyor.
Church participation has fallen.
- Kilise katılımı düştü.
My attendance is necessary.
- Benim katılımım gereklidir.
I had perfect attendance this year.
- Yıl boyunca mükemmel katılımım vardı.
The turnout exceeded expectations.
- Katılım, beklentileri aştı.
We're very happy with the turnout.
- Katılımdan çok memnunuz.
Contributions are encouraged.
- Katılımlar teşvik edilmektedir.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.
The participants accused him of carelessness.
- Katılımcılar onu dikkatsizlikle suçladı.
She admitted her involvement in the robbery.
- O, soyguna katılımını itiraf etti.