He lived in a small town nearby.
- Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
Our soccer team beat all the other teams in the town.
- Futbol takımımız kasabadaki diğer takımların tümünü yendi.
The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again.
- Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
He lived in a small town nearby.
- Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
The Ukrainian security forces are trying to occupy the towns and villages between Donetsk and Luhansk in order to cut off those two important cities from each other.
- Ukrayna güvenlik güçleri bu iki önemli kenti birbirinden ayırmak amacıyla Donetsk ve Luhansk arasındaki kasaba ve köyleri işgal etmeye çalışıyorlar.
What's the difference between a village and a town?
- Bir köy ve bir kasaba arasındaki fark nedir?