The townspeople like to eat thick steaks.
- Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.
The townspeople were astonishingly naive about what the smugglers were.
- Kasaba halkı kaçakçıların ne olduğunu hakkında şaşılacak derecede toydu.
The townsfolk were frightened by the earthquake.
- Kasaba halkı deprem tarafından korkutuldu.