He broke the window intentionally.
- O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
I'm sure that wasn't intentional.
- Onun kasıtlı olmadığına eminim.
The clown fell down on purpose.
- Palyaço kasıtlı olarak düştü.
Susan broke the dish on purpose to show her anger.
- Susan, öfkesini göstermek için kasıtlı olarak tabak kırdı.
Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.
I'm sure that wasn't intentional.
- Onun kasıtlı olmadığına eminim.