Tom made this mistake intentionally.
- Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.
Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.
He deliberately kept on provoking a confrontation.
- O, kasıtlı olarak bir çatışmayı provoke etmeye devam etti.
He deliberately broke the glass.
- O, camı kasıtlı olarak kırdı.
Tom purposely wore his shirt inside out just to irritate Mary.
- Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.
You purposely gave the wrong answer, didn't you?
- Kasıtlı olarak yanlış cevap verdin, değil mi?
Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.
I'm sure that wasn't intentional.
- Onun kasıtlı olmadığına eminim.
Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.
He broke the window intentionally.
- O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
He deliberately kept on provoking a confrontation.
- O, kasıtlı olarak bir çatışmayı provoke etmeye devam etti.
He deliberately broke the glass.
- O, camı kasıtlı olarak kırdı.
Did you do that intentionally?
- Sen onu kasıtlı olarak mı yaptın?
Tom made this mistake intentionally.
- Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.
Did you do that purposely?
- Onu kasıtlı olarak mı yaptın?
You purposely gave the wrong answer, didn't you?
- Kasıtlı olarak yanlış cevap verdin, değil mi?
I broke the vase on purpose.
- Vazoyu kasıtlı olarak kırdım.
The clown fell down on purpose.
- Palyaço kasıtlı olarak düştü.
Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.
I'm sure that wasn't intentional.
- Onun kasıtlı olmadığına eminim.