kasılabilen

listen to the pronunciation of kasılabilen
Турецкий язык - Английский Язык
contractible
contractile
contraction
kas
{i} muscle

Their muscles are stiff. - Onların kasları sert.

Jim pulled a muscle in his leg while skiing. - Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.

kas
muscular

He would be as muscular as his brother if he had worked out like him. - Eğer onun gibi egzersiz yapsaydı erkek kardeşi kadar kaslı olurdu.

He's tall and muscular. - O, uzun boylu ve kaslıdır.

kas
tensor
kas
supercilium
kas
eye brow
kas
muscle; muscular
kas
myo
kas
brawn
kas
thew
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kasılabilen в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Kas
adale
kas
Tellerden oluşan ve kasılarak vücut hareketlerini sağlayan organ ve bu organın telsi dokusu, adale
kasılabilen
Избранное