Tom filled the room with cardboard boxes.
- Tom karton kutularla odayı doldurdu.
Tom reached into the cardboard box and pulled out a photo album.
- Tom karton kutuya uzandı ve bir fotoğraf albümü çıkardı.
Tom took the eggs out of the carton one by one.
- Tom yumurtaları karton kutudan birer birer çıkardı.
For my summer homework, I'll try to create something big with milk cartons.
- Yaz ev ödevim için süt kartonlarıyla büyük bir şey yaratmaya çalışacağım.
Cardboard boxes rip easily.
- Karton kutular kolayca yırtılırlar.
Tom rolled up the poster and put it into a cardboard tube.
- Tom posteri sardı ve karton bir tüpün içine koydu.
The paperback version is cheaper.
- Karton kapaklı kitap versiyonu daha ucuz.
Cardboard boxes rip easily.
- Karton kutular kolayca yırtılırlar.
Tom reached into the cardboard box and pulled out a photo album.
- Tom karton kutuya uzandı ve bir fotoğraf albümü çıkardı.
There are eggs in the carton.
- Karton kutuda yumurtalar var.
Tom took the eggs out of the carton one by one.
- Tom yumurtaları karton kutudan birer birer çıkardı.
Tom reached into the cardboard box and pulled out a photo album.
- Tom karton kutuya uzandı ve bir fotoğraf albümü çıkardı.
Tom entered the conference room, carrying a large cardboard box full of documents.
- Tom konferans odasına girdi, belgelerle dolu büyük bir karton kutu taşıyordu.
Mukavva, kağıttan daha mukavemetlidir.
- Karton, kağıttan daha sağlamdır.