Land and water make up the earth's surface.
- Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.
The African elephant is the largest land mammal on earth.
- Afrika fili yeryüzünde en büyük kara memelisi.
Elephants are the world's largest land animals.
- Filler, dünyanın en büyük kara hayvanlarıdır.
The place is not accessible by land.
- Yere kara yoluyla ulaşılamaz.
Tim is the black sheep of the Jones' family.
- Tim, Jones'un ailesinin yüz karası.
I'm the black sheep of the family.
- Ben ailenin yüz karasıyım.
Bats usually fly in the dark.
- Yarasalar genelde karanlıkta uçar.
Bats usually fly in the dark.
- Yarasalar genellikle karanlıkta uçar.
It's a very gloomy day.
- Çok iç karartıcı bir gün.
The sky is gloomy and gray - a typical rainy-season sky.
- Gökyüzü karanlık ve gri - Tipik bir yağışlı mevsim havası.
I thought Tom would go on a road trip.
- Tom'un bir kara yolu seyahatine gideceğini düşünüyordum.
The picnic area is easily accessible by road.
- Piknik alanına kara yolu ile kolayca ulaşılabilir.
Is eating liver bad for you?
- Karaciğer yemek sizin için kötü mü?
I'm bad at singing karaoke.
- Karaoke söylemede kötüyüm.
We took a ferry from the island to the mainland.
- Adadan ana karaya bir feribota bindik.
The economic situation is very bleak.
- Ekonomik durum çok iç karartıcı.
The sky looks ominous. I wonder if it will rain.
- Gökyüzü kara görünüyor,yağmur yağıp yağmayacağını merak ediyorum.
Save for a rainy day.
- Kara gün için tasarruf edin.
Save money for a rainy day.
- Kara gün için para biriktirin.
benim kara kaplı bi defterim vardı.
kara ulaşımını tercih ederseniz yolculuğunuz zaman alır.