karşılaştırılma

listen to the pronunciation of karşılaştırılma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение karşılaştırılma в Турецкий язык Английский Язык словарь

karşılaştırılmak
compare
karşılaş
{f} encountered

Today, many problems were encountered. - Bugün birçok sorunla karşılaşıldı.

Tom claims to have encountered supernatural creatures in that wood. - Tom o ormanda doğaüstü yaratıklarla karşılaştığını iddia ediyor.

karşılaş
{f} encountering
karşılaş
{f} encounter

Insurance makes us remember that the world we live in isn't completely safe; we might fall ill, face danger or encounter the unexpected. - Sigorta bize içinde yaşadığımız dünyanın tamamen güvenli olmadığını hatırlatıyor; biz hastalanabiliriz ya da beklenmedik şeylerle karşılaşabiliriz.

My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future. - Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.

karşılaş
meet with

Your proposal will meet with significant resistance. - Öneriniz önemli dirençle karşılaşacaktır.

Didn't your mother teach you anything? When you meet with scary people always protect your wallet and your arsehole! - Annen sana bir şey öğretmedi mi? Korkunç biriyle karşılaştığında cüzdanını koru ve kıçını!

karşılaş
come up

You're going to come up against fierce competition. - Sıkı bir rekabetle karşılaşacaksın.

karşılaştırılmak
to be compared
karşılaştırılmak
to be brought face to face
Турецкий язык - Турецкий язык
Karşılaştırılmak işi
karşılaştırılmak
Karşılaştırma işi yapılmak
karşılaştırılma
Избранное