karşılaş

listen to the pronunciation of karşılaş
Турецкий язык - Английский Язык
{f} encountered

Never in his life had he encountered such a dilemma. - Hayatında hiç böyle bir ikilem ile karşılaşmamıştı.

We haven't encountered any new problems. - Yeni bir sorunla karşılaşmadık.

{f} encountering
{f} encounter

Never in his life had he encountered such a dilemma. - Hayatında hiç böyle bir ikilem ile karşılaşmamıştı.

That was our first encounter. - Bu bizim ilk karşılaşmamızdı.

meet with

Your proposal will meet with significant resistance. - Öneriniz önemli dirençle karşılaşacaktır.

Didn't your mother teach you anything? When you meet with scary people always protect your wallet and your arsehole! - Annen sana bir şey öğretmedi mi? Korkunç biriyle karşılaştığında cüzdanını koru ve kıçını!

come up

You're going to come up against fierce competition. - Sıkı bir rekabetle karşılaşacaksın.

karşılaş
Избранное