Can you walk with your eyes closed?
- Gözlerin kapalı yürüyebiliyor musun?
The road to Nagano is closed to traffic.
- Nagano'ya giden yol trafiğe kapalı.
Tom checked to make sure the gas was turned off.
- Tom gazın kapalı olduğundan emin olmak için kontrol etti.
I slept with the light off.
- Işık kapalı iken uyudum.
She simply cannot keep her mouth shut, not even for a second.
- Ağzını kesinlikle kapalı tutamaz, bir saniye bile.
Tom kept his mouth shut and didn't tell anyone what had happened.
- Tom ağzını kapalı tuttu ve ne olduğunu kimseye söylemedi.
Can you walk with your eyes closed?
- Gözlerin kapalı yürüyebiliyor musun?
He listened to the music with his eyes closed.
- Gözleri kapalı müzik dinledi.
Tom's birth records are sealed.
- Tom'un doğum kayıtları kapalı.
Don't worry. My lips are sealed.
- Endişe etme. Dudaklarım kapalı.
Nancy enjoys indoor games.
- Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.
Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors.
- Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.
The sky is overcast today.
- Gökyüzü bugün kapalı.
That street is blocked because of the works.
- O cadde çalışma nedeniyle kapalı.
Tom checked to make sure the gas was turned off.
- Tom gazın kapalı olduğundan emin olmak için kontrol etti.
Make sure that the lights are turned off before you leave.
- Çıkmadan önce, ışıkların kapalı olduğundan emin olun.
This road is closed to cars.
- Bu yol arabalara kapalıdır.
If the shop is closed today, I'll try again tomorrow.
- Bugün dükkân kapalı ise, ben yarın tekrar deneyeceğim.