He's flying on a winged horse.
- O kanatlı bir atın üzerinde uçuyor.
If I had wings, I would fly to you.
- Kanatlarım olsa, sana uçarım.
It has a wingspan of about four inches.
- Yaklaşık dört inç kanat genişliğine sahiptir.
If you bite your fingernails, sooner or later you will make your fingers bleed.
- Eğer tırnaklarınızı yerseniz, er ya da geç parmaklarınızı kanatacaksınız.
Let's go find a place that serves Buffalo wings.
- Bufalo kanatları servis eden bir yer bulmaya gidelim.
All planes have wings.
- Bütün uçakların kanatları vardır.
Birds flap their wings to fly.
- Kuşlar, uçmak için kanatlarını çırparlar.
The bird flapped its wings.
- Kuş kanatlarını çırptı.