Put pressure on the wound to stop the bleeding.
- Kanamayı durdurmak için yara üstüne baskı uygula.
My toe started bleeding.
- Ayak parmağım kanamaya başladı.
Put pressure on the wound to stop the bleeding.
- Kanamayı durdurmak için yara üstüne baskı uygula.
A doctor quickly cut off his left arm and stopped the heavy bleeding.
- Bir doktor derhal onun sol kolunu kesip çıkardı ve ağır kanamayı durdurdu.
I bit my tongue until it bled.
- Kanayıncaya kadar dilimi ısırdım.
Georgina bit her lips until they bled.
- Georgina kanayıncaya kadar dudaklarını ısırdı.
A doctor quickly cut off his left arm and stopped the heavy bleeding.
- Bir doktor derhal onun sol kolunu kesip çıkardı ve ağır kanamayı durdurdu.
There's been an accident. A man is hurt. He's bleeding badly.
- Bir kaza oldu. Bir adam yaralandı. Aşırı kanaması var.
My father died of a subarachnoid hemorrhage when I was fourteen.
- Ben on dört yaşındayken babam subaraknoid kanama yüzünden öldü.