Tom almost died in that accident.
- Tom az kalsın ölüyordu o kazada.
Tom almost got hit by a car.
- Tom'a az kalsın araba çarpıyordu.
How long will you remain in London?
- Londra'da ne kadar kalacaksın?
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
I'd like to stay one more night. Is that possible?
- Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
I can't stay here forever.
- Sonsuza dek burada kalamam.
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
A man named George was staying at a hotel.
- George adında bir adam bir otelde kalıyordu.
The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.
- Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.
There were few students remaining in the classroom.
- Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.
He was nearly hit by the car while crossing the street.
- Yoldan geçerken az kalsın araba çarpıyordu.
Words fly away, the written remains.
- Söz uçar, yazı kalır.
He remains calm in the face of danger.
- O, tehlike karşısında sakin kalır.