Please check all the items on this list.
- Lütfen listedeki tüm kalemleri kontrol et.
I bought two dozen pencils.
- İki düzine kalem satın aldım.
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
This pencil cost me at least a hundred bucks.
- Bu kalem bana en az yüz dolara mâl oldu.
Do you have a pencil?
- Bir kurşun kalemin var mı?
I sharpened a pencil with a knife.
- Bir bıçakla kalemi yonttum.
I want a knife to sharpen my pencil with.
- Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum.
Do you have a pencil?
- Bir kurşun kalemin var mı?
You must not write a letter with a pencil.
- Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
The pencil case is on the table.
- Kalem kutusu masanın üzerinde.
The pencil case is on the table.
- Kalem kutusu masanın üstünde.
Do you have a ballpoint pen?
- Tükenmez kalemin var mı?
Would you please write with a ballpoint pen?
- Lütfen tükenmez kalemle yazar mısınız?
My fountain pen is new.
- Dolma kalemim yenidir.
I have lost my new fountain pen.
- Yeni dolma kalemimi kaybettim.
How many pens do you have?
- Kaç tane dolma kalemin var?
I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
- Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
I need pens, notebooks and so on.
- Dolma kalemlere, defterlere ve buna benzer şeylere ihtiyacım var.
Whose are these pens?
- Bu dolma kalemler kimindir?
I need three markers.
- Üç tane fosforlu kaleme ihtiyacım var.
The young child uses crayons to draw a picture.
- Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır.