The obstacles to our progress have been removed at last.
- İlerlememize engel olan şeyler eninde sonunda kaldırıldı.
Layla's body was removed.
- Leyla'nın cesedi kaldırıldı.
She removed the papers from the desk.
- Kağıtları masadan kaldırdı.
She removed the dishes from the table.
- Bulaşıkları masadan kaldırdı.
We removed the old furniture.
- Eski mobilyayı kaldırdık.
First, remove the burrs.
- Önce çapakları kaldırın.
Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
The policeman lifted the box carefully.
- Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
My hobby is weight lifting.
- Hobim ağırlık kaldırmak.
My wrists were sore after lifting wieghts.
- Ağırlıklar kaldırdıktan sonra bileklerim ağrıdı.