For all his protests, he was forced to have a bath.
For all x in A, x^2 is even.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
How many days will you remain in London?
- Londra'da ne kadar kalacaksın?
In my opinion, it's not a good idea.
- Bana kalırsa, bu iyi bir fikir değil.
I'd like to stay one more night. Is that possible?
- Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
We stayed overnight in Hakone.
- Bir geceliğine Hakone'de kaldık.
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
A man named George was staying at a hotel.
- George adında bir adam bir otelde kalıyordu.
The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.
- Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.
The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.
- Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.
For my part, I have no objection.
- Bana kalırsa benim itirazım yok.
I, for my part, don't care.
- Bana kalırsa, umurumda değil.
The hotel remains closed during the winter.
- Otel kış boyunca kapalı kalır.
He remains loyal to his principles.
- O, prensiplerine sadık kalıyor.