For all his protests, he was forced to have a bath.
For all x in A, x^2 is even.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
How many days will you remain in London?
- Londra'da ne kadar kalacaksın?
In my opinion, it's not a good idea.
- Bana kalırsa, bu iyi bir fikir değil.
I can't stay here forever.
- Sonsuza dek burada kalamam.
I'd like to stay one more night. Is that possible?
- Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
Kentaro is staying with his friend in Kyoto.
- Kentaro, arkadaşıyla Kyoto'da kalıyor.
There were few students remaining in the classroom.
- Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.
The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.
- Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.
I, for my part, don't care.
- Bana kalırsa, umurumda değil.
For my part, I have no objection.
- Bana kalırsa benim itirazım yok.
He remains calm in the face of danger.
- O, tehlike karşısında sakin kalır.
Words fly away, the written remains.
- Söz uçar, yazı kalır.