In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
How many days will you remain in London?
- Londra'da ne kadar kalacaksın?
I want to stay here longer.
- Burada daha uzun kalmak istiyorum.
I can't stay here forever.
- Sonsuza dek burada kalamam.
I'm now staying at my uncle's.
- Şu an amcamın evinde kalıyorum.
A man named George was staying at a hotel.
- George adında bir adam bir otelde kalıyordu.
The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.
- Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.
The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.
- Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.
He remains loyal to his principles.
- O, prensiplerine sadık kalıyor.
The problem remains to be solved.
- Sorun çözülmeden kalır.