Words fly away, the written remains.
- Söz uçar, yazı kalır.
How many days will you remain in London?
- Londra'da ne kadar kalacaksın?
He stayed in New York for three weeks.
- O, üç hafta New York'ta kaldı.
I'd like to stay one more night. Is that possible?
- Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
I'm now staying at my uncle's.
- Şu an amcamın evinde kalıyorum.
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
Let's quickly finish the remaining work and go out for some drinks.
- Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.
The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.
- Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.
He remains calm in the face of danger.
- O, tehlike karşısında sakin kalır.
He remains loyal to his principles.
- O, prensiplerine sadık kalıyor.