She played the heroine better than I.
- O, kahramanı benden daha iyi oynadı.
They set up a bronze statue of the hero.
- Kahramanın bronz bir heykelini diktiler.
Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?
- Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?
That doesn't seem very heroic.
- O çok kahramanca görünmüyor.
Bravery is a great virtue.
- Kahramanlık büyük bir erdemdir.
This country remains the land of the free because there are so many brave to fight for it.
- Bu ülke onun için mücadele edecek çok sayıda kahraman olduğu için özgürlerin ülkesi olarak kalmaya devam edecektir.
In spite of the tyrant’s persecution, the hero valiantly carried on the struggle.
- Zalim hükümdarın zulmüne rağmen, kahraman cesurca mücadeleye devam etti.
The soldiers fought valiantly, but finally they had to give in.
- Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.
The protagonist of the new film is a child angel.
- Yeni filmin kahramanı bir çocuk melek.
Alain is the human protagonist of the novel.
- Alain romanın insan kahramanıdır.
They have played heroines.
- Onlar kadın kahramanları oynadılar.
I am not a big fan of the Hollywood superhero movies.
- Hollywood süper kahraman filmlerinin büyük bir hayranı değilim.
He is not some superhero.
- O bir süper kahraman değil.
Heroes always arrive late.
- Kahramanlar her zaman geç gelir.
Boys often imitate their sports heroes.
- Erkek çocuklar sık sık spor kahramanlarını taklit ederler.