He eats lunch at a cafeteria.
- O öğle yemeğini bir kafeteryada yer.
I'd like to work at the cafeteria.
- Kafeteryada çalışmak istiyorum.
Let me treat you to a cup of coffee at the coffee shop over there.
- Oradaki kafeteryada sana bir fincan kahve ısmarlayayım.
Shall we stop in at a coffee shop?
- Bir kafeteryada duralım mı?