The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise.
- Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.
The mistake cost him his head.
- Hata onun kafasına mal oldu.
You've got a one-track mind.
- Kafan tek taraflı çalışıyor.
Try to reproduce the music in your mind.
- Kafanızda müziği yeniden oluşturmaya çalışın.
Mary is obsessed with animals, and especially squirrels.
- Mary hayvanlara kafayı takmış ve özellikle sincaplara.
When Tom was a kid, he became obsessed with the girl who lived across the street from him.
- Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.
Tom has been racking his brains for a solution to the problem.
- Tom soruna bir çözüm için kafa patlatıyor.
Why did Tom blow his brains out?
- Neden Tom kafasına ateş ederek intihar etti?
We're at our wits' end.
- Kafamız allak bullak olmuş durumda.
Tom is a conspiracy nut.
- Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri.
She keeps a human skull on her desk.
- O, masasında bir insan kafatası tutuyor.
The majority of animals have skulls.
- Hayvanların çoğunun kafatası vardır.