The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise.
- Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.
They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
- Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.
- Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
You've got a one-track mind.
- Kafan tek taraflı çalışıyor.
e.g.: I just made it up!.
Why did Tom blow his brains out?
- Neden Tom kafasına ateş ederek intihar etti?
He's racking his brains about how to deal with the matter.
- O, sorunu nasıl halledeceği hakkında kafa yoruyor.
We're at our wits' end.
- Kafamız allak bullak olmuş durumda.
Tom is a conspiracy nut.
- Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri.
Tom has a tattoo of a skull on his chest.
- Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var.
The majority of animals have skulls.
- Hayvanların çoğunun kafatası vardır.