Tom can ski as well as his brother. - Tom kardeşi kadar iyi kayak yapabilir.
Tom can ski as well as his brother.
Tom kardeşi kadar iyi kayak yapabilir.
She speaks English as well as I. - O, İngilizceyi benim kadar iyi konuşur.
She speaks English as well as I.
O, İngilizceyi benim kadar iyi konuşur.