I'll give you as many as you like.
- Sana istediğin kadar çok sayıda vereceğim.
This is about as many as the United States has.
- Bu yaklaşık ABD' nin sahip olduğu kadar çok sayıdadır.
Tom didn't trust Mary as much as she trusted him.
- Onun Tom'a güvendiği kadar çok Tom Mary'ye güvenmiyor.
Tom took me to a restaurant where you can eat as much as you want for thirty dollars.
- Tom beni otuz dolara istediğin kadar çok yiyebileceğin bir restorana götürdü.
I never knew swimming could be this much fun.
- Yüzmenin bu kadar çok eğlenceli olabileceğini bilmiyordum.
I haven't had this much fun in years.
- Yıllardır bu kadar çok eğlenmedim.