She is a selfish woman.
- O bencil bir kadındır.
Excuse me, who is this woman?
- Afedersiniz, bu kadın kim?
Do you prefer a male or female doctor?
- Erkek mi yoksa kadın bir doktoru mu tercih edersiniz?
The patients in this study consisted of 30 males and 25 females.
- Bu çalışmadaki hastalar, 30 erkek ve 25 kadından oluşmaktadır.
Tom continued his relationship with that married woman.
- Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.
They have played heroines.
- Onlar kadın kahramanları oynadılar.
Tom fell in love with a young actress.
- Tom genç bir kadın oyuncuya aşık oldu.
The actress said that she was engaged to a banker.
- Kadın oyuncu, bir bankerle nişanlandığını söyledi.
The policewoman directed traffic.
- Kadın polis trafiği yönetti.
She is a selfish woman.
- O bencil bir kadındır.
She kept her valuables in the bank for safety.
- Güvenlik için kadın, değerli şeylerini bankada sakladı.
That poor lady is disabled.
- Şu zavallı kadın engelli.
The lady dressed in white is a famous actress.
- Beyaz elbiseli kadın, ünlü bir aktristir.
The lady's wish is my command.
- Kadının isteği benim emrimdir.
I was looking at a pretty hen.
- Ben güzel bir kadına bakıyordum.
She's married to a misogynist.
- O bir kadın düşmanıyla evli.
He awarded the poetess.
- O, kadın şairi ödüllendirdi.
Do you know any poetesses?
- Herhangi bir kadın şair tanıyor musun?
The widow was dressed in black.
- Dul kadın siyah giyinmişti.
Tom married John's widow.
- Tom John'un dul kadını ile evlendi.
Mary is a fortune teller.
- Mary bir falcı kadın.
Mrs. Smith was a famous beauty.
- Bayan Smith ünlü bir güzel kadındı.