kabul eder

listen to the pronunciation of kabul eder
Турецкий язык - Английский Язык
agrees

It appears that Tom agrees. - Tom kabul eder gibi görünüyor.

I hope everyone agrees. - Umarım herkes kabul eder.

accepts

He accepts gifts from students. - O, öğrencilerden hediye kabul eder.

This restaurant only accepts cash. - Bu restoran sadece nakit kabul eder.

agrees to
kabul et
(Konuşma Dili) let's face it
kabul et
agree

He didn't agree to my proposal. - Teklifimi kabul etmedi.

They agreed to work together on the project. - Projede birlikte çalışmayı kabul ettiler.

kabul et
{f} admitted

Everyone admitted that the earth is a sphere. - Herkes dünyanın bir küre olduğunu kabul etti.

Tom admitted that what Mary said was true. - Tom Mary'nin söylediğinin doğru olduğunu kabul etti.

kabul et
{f} conceding
kabul et
concede

The accountant would not concede the mistake. - Muhasebeci hatayı kabul etmezdi.

The professor I was arguing with finally conceded and said I was right. - Tartıştığım profesör sonunda haklı olduğumu kabul etti.

kabul et
{f} postulated
kabul et
acquiesce
kabul et
{f} agreed

President Roosevelt agreed to help. - Başkan Roosevelt yardım etmeyi kabul etti.

The girl's parents agreed to her request. - Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.

kabul et
accept

They accepted him as the city's best doctor. - Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.

I accepted her invitation. - Onun davetini kabul ettim.

kabul et
{f} accepted

I accepted her invitation. - Onun davetini kabul ettim.

They accepted him as the city's best doctor. - Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.

kabul et
intromit
kabul et
conceded

The professor I was arguing with finally conceded and said I was right. - Tartıştığım profesör sonunda haklı olduğumu kabul etti.

kabul eder
Избранное