The whole town has cable TV.
- Tüm kasaba kablolu TV'ye sahip.
The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.
- Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
Attach the two cables together.
- İki kabloyu birbirine bağla.
Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
- Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
Where did you get that piece of wire?
- O kabloyu nereden aldınız?
The man connected two wires.
- Adam iki kabloyu bağladı.