kaşıkçı

listen to the pronunciation of kaşıkçı
Турецкий язык - Английский Язык
Spoonbill
kaşık
spoon

Tom ate a spoonful of peanut butter. - Tom bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yedi.

We eat soup with a spoon. - Biz bir kaşıkla çorba yeriz.

kaşıkçı balıkçıl
spoonbill
kaşıkçı balıkçıl
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: aynakgiller,kaşıkçıkuşugiller) [syn.: kaşıkçı balıkçıl, spatül kuşu] spoonbill
kaşıkçı elması the largest diamond
in the jewel collection of the Ottoman imperial house
kaşık
scoop
kaşık
stoneworker's spoon-shaped crowbar
kaşık
spoon; spoonful
kaşık
curette
kaşık
wooden spoons used as castanets
Турецкий язык - Турецкий язык
Kuyruklu kurbağa yavrusu
Kaşık yapan veya satan kimse
Şimşir, kemik, bağa gibi şeylerden kaşık oyan, süsleyen zanaatçı
Kaşık yapan veya satan kimse. Şimşir, kemik, bağa gibi şeylerden kaşık oyan, süsleyen zanaatçı
kaşıkçı kuşu
Pelikan
kaşık
Sulu veya bazı ufak taneli yiyecekleri ağza götürmeye yarayan saplı sofra aracı
kaşık
çorba gibi sulu ya da kimi ufak taneli yiyecekleri ağıza götürmeye yarayan, saplı sofra aracı
kaşık
Ucunda, üçlü iğnesi olan nikelajlı, parlak kaşık biçiminde yapay balık
kaşık
Ucu iğneli kaşık biçimindeki olta
kaşıkçı
Избранное