kaçmış

listen to the pronunciation of kaçmış
Турецкий язык - Английский Язык
eluded
past of elude
kaçmış ilmek
ravel
kaçak, kaçkın, kaçmış olan (kimse)
fugitive, refugee, who had escaped (one)
kaç
how much?

Tom doesn't care how much it costs. He still plans to buy it. - Tom onun kaça mal olduğunu umursamıyor. Halen onu almayı planlıyor.

Tom checked his wallet to see how much money he had. - Tom kaç parası olduğunu görmek için cüzdanını kontrol etti.

kaç
how many; many
evden kaçmış çocuk
estray
kaç
{f} escape

His escape attempt was successful. - Kaçış denemesi başarılıydı.

Four armed men held up the bank and escaped with $4 million. - Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.

kaç
many

How many times a day does that bus run? - O otobüs günde kaç kez çalışır?

How many pens do you have? - Kaç tane dolma kalemin var?

kaç
how

How many kids do you have? - Kaç tane çocuğun var?

How many children do you have? - Kaç tane çocuğun var?

keyfi kaçmış olmak
(Konuşma Dili) feel blue
kaç
how many

How many kids do you have? - Kaç tane çocuğun var?

How many times does the bus run each day? - Otobüs her gün kaç kez çalışır?

kaç
scoot
kaç
abscond

Tom absconded with all the money donated for earthquake relief. - Tom deprem yardımı için bağışlanan tüm parayla birlikte kaçtı.

Tom absconded with millions of dollars from his company and is living a life of luxury on an island in the Mediterranean. - Tom şirketten milyonlarca dolar ile kaçtı ve Akdeniz'de bir adada lüks bir hayat yaşıyor.

kaç
got out of
kaç
break out

When did Tom break out of prison? - Tom ne zaman hapishaneden kaçtı?

Tom helped me break out of jail. - Tom hapisten kaçmama yardım etti.

kaç
run off

Why did you run off to Boston? - Neden Boston'a kaçtın?

Layla has probably run off again. - Leyla muhtemelen yine kaçtı.

kaç
{f} escaping

Gas seems to be escaping from the pipe. - Borudan gaz kaçıyor gibi görünüyor.

Gas was escaping from a crack in the pipe. - Borudaki bir çatlaktan gaz kaçıyordu.

kaç
turn tail
kaç
run away

He had no choice but to run away. - Onun kaçmaktan başka seçeneği yoktu.

Why did you try to run away? - Neden kaçmaya çalıştın?

kaç
{f} fled

He had fled the theater after the murder. - Cinayetten sonra tiyatrodan kaçtı.

She fled for fear of being caught. - O yakalanma korkusuyla kaçtı.

kaç
get out of

Run, Tom. Get out of here! - Kaç Tom. Çık buradan!

We should get out of here now. - Buradan hemen kaçmalıyız.

kaç
flee

Twenty sparrowhawks flee before an owl. - Yirmi atmaca bir baykuşun önünde kaçtı.

There is no reason for her to flee. - Onun kaçması için bir sebep yok.

acele ile kaçmış
scooted
beti benzi kaçmış
anaemic [Brit.]
beti benzi kaçmış
has no color left
beti benzi kaçmış
anemic
gazı kaçmış
flat

This cola has gone flat and doesn't taste good. - Bu kolanın gazı kaçmış ve iyi tat vermiyor.

gözden kaçmış
unobserved
gözden kaçmış
unnoted
gözden kaçmış
overlooked
gözden kaçmış
unnoticed
hızlı kaçmış
scurried
kaç
cheese it
kaç
elope

Why don't we just elope? - Biz neden sadece kaçmıyoruz?

A Turkish soft G and a Spanish H eloped and had lots of completely silent children together. - Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte birsürü tamamen sessiz çocukları oldu.

keyfi kaçmış
indisposed
keyfi kaçmış bir şekilde
annoyedly
keyfi kaçmış olma
dispiritedness
tohuma kaçmış
seedy
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kaçmış в Турецкий язык Турецкий язык словарь

kaç
Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı: "Yakup Kadri'nin romanlarının kaç dile çevrildiğini bilen bile yoktur."- Ç. Altan
kaç
Birçok: "Kaç gündür ben de bunu söyleyecektim, söyleyemiyorum."- O. Kemal
kaç
Birçok
kaç
Batı Hindistan'da eski bir Hindu devleti
kaç
Sonbahar
kaç
Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı
kaçmış
Избранное