I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed.
- Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.
Tom doesn't care how much it costs. He still plans to buy it.
- Tom onun kaça mal olduğunu umursamıyor. Halen onu almayı planlıyor.
Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
- Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
His escape attempt was successful.
- Kaçış denemesi başarılıydı.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
How many children do you have?
- Kaç tane çocuğun var?
How many kids do you have?
- Kaç tane çocuğun var?
How old is your oldest son?
- En büyük erkek evladın kaç yaşında?
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
How many kids do you have?
- Kaç tane çocuğun var?
He absconded with the money.
- O, para ile birlikte kaçtı.
Tom absconded with all the money donated for earthquake relief.
- Tom deprem yardımı için bağışlanan tüm parayla birlikte kaçtı.
When did Tom break out of prison?
- Tom ne zaman hapishaneden kaçtı?
Tom was the one who helped me break out of jail.
- Tom hapisten kaçmam için bana yardım eden kişiydi.
Layla has probably run off again.
- Leyla muhtemelen yine kaçtı.
It's too late to shut the barn door after the horse has run off.
- At kaçtıktan sonra ahır kapısını kapatmak için çok geç.
Seize this brigand! Prevent him from escaping!
- Bu haydutu yakalayın! Kaçmasına müsaade etmeyin!
Gas was escaping from a crack in the pipe.
- Borudaki bir çatlaktan gaz kaçıyordu.
When they are in danger, they run away.
- Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.
Did you see anyone run away?
- Birinin kaçtığını gördün mü?
He resigned and fled the country.
- İstifa etti ve ülkeden kaçtı.
A large animal fled from the zoo.
- Büyük bir hayvan hayvanat bahçesinden kaçtı.
What time did you get out of bed yesterday?
- Dün saat kaçta yataktan çıktın?
Run, Tom. Get out of here!
- Kaç Tom. Çık buradan!
Twenty sparrowhawks flee before an owl.
- Yirmi atmaca bir baykuşun önünde kaçtı.
I think, therefore I flee.
- Sanırım, bu yüzden kaçarım.
Why don't we just elope?
- Biz neden sadece kaçmıyoruz?
Layla has eloped with Fadil.
- Leyla, Fadıl'la kaçtı.