kızartmalar

listen to the pronunciation of kızartmalar
Турецкий язык - Английский Язык
deep frying
frying in a deep pan of boiling fat
kızartma
fry

It was so hot in Australia yesterday that Tom managed to fry an egg on a shovel. - Dün Avustralya'da hava o kadar sıcaktı ki Tom küreğin üstünde bir yumurta kızartmayı başardı.

Have you ever thought about baking your potatoes instead of frying them? - Sen hiç onları kızartma yerine patateslerini fırında pişirmeyi düşündün mü?

kızartma
(a) fried food
kızartma
frying

The frying pan is rusty. - Kızartma tavası paslı.

Have you ever thought about baking your potatoes instead of frying them? - Sen hiç onları kızartma yerine patateslerini fırında pişirmeyi düşündün mü?

kızartma
frying; toasting, roasting; fried food, broiled food; fried
kızartma
1.frying
kızartma
broiled food
kızartma
(Gıda) roasted
kızartma
fried food
kızartma
roast

It's roasting in this room. - Bu odada kızartma yapılıyor.

I love roast chicken. - Tavuk kızartmasını seviyorum.

kızartma
rubefaction
kızartma
saute
kızartma
fritter
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kızartmalar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

kızartma
Kızartmak işi
kızartma
Kızartılarak pişirilmiş
kızartma
Kızartılarak hazırlanmış yemek
Kızartma
tezgeldi
kızartmalar
Избранное