Fried food does not agree with me.
- Kızartılmış yiyecek bana yaramıyor.
The pork is diced and fried.
- Domuz doğranmış ve kızartılmış.
In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.
- Kenya'da, kızartılmış termitler Ugali ile birlikte yenir.
Roast chicken is one of my favorite dishes.
- Fırında kızartılmış tavuk, benim en sevdiğim yemeklerden biridir.
In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.
- Kenya'da, kızartılmış termitler Ugali ile birlikte yenir.
Fried food does not agree with me.
- Kızartılmış yiyecek bana yaramıyor.
Tom loves fried chicken.
- Tom, kızarmış tavuk seviyor.
I like roast chicken.
- Fırında kızartılmış tavuğu severim.
Roast chicken is one of my favorite dishes.
- Fırında kızartılmış tavuk, benim en sevdiğim yemeklerden biridir.
Tom offered Mary a French fry and she took one.
- Tom Mary'ye bir Fransız kızartma sundu ve o bir tane aldı.
Tom burned his fingers on a hot frying pan.
- Tom sıcak bir kızartma tavasında parmaklarını yaktı.