I couldn't help blushing.
- Kızarmaktan kendimi alamadım.
Tom couldn't help blushing.
- Tom kızarmaktan kendini alamadı.
Tom loves fried chicken.
- Tom, kızarmış tavuk seviyor.
On the table, there was a plate with three fried eggs on it.
- Masada üzerinde üç kızarmış yumurta bulunan bir tabak vardı.
Tom burned his fingers on a hot frying pan.
- Tom sıcak bir kızartma tavasında parmaklarını yaktı.
Tom is frying an egg.
- Tom bir yumurta kızartıyor.
Tom couldn't help blushing.
- Tom kızarmaktan kendini alamadı.
I couldn't help blushing.
- Kızarmaktan kendimi alamadım.
Tom couldn't help but blush.
- Tom kızarmaktan kendini alamadı.
I couldn't help blushing.
- Kızarmaktan kendimi alamadım.