Tom admitted that it was partially his fault.
- Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
Languages are partially isomorphic.
- Diller kısmen eşyapılıdır.
His death was partly my fault.
- Onun ölümü kısmen benim hatamdı.
I partly agree with you.
- Kısmen sizinle aynı fikirdeyim.
The decay of the shrine is due, in part, to acid rain.
- Türbenin çürümesi kısmen asit yağmuru nedeniyledir.
Joseph Conrad wrote Heart of Darkness in part based on his personal experience in Belgian Congo.
- Joseph Conrad Belçika Kongo'da kendi kişisel deneyime kısmen dayalı olarak Heart of Darkness'ı yazdı.
Tom admitted that it was partially his fault.
- Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
I'm in partial agreement with you.
- Sana kısmen katılıyorum.
Everyone agreed to a certain extent.
- Herkes kısmen kabul etti.
I agree with him to a certain extent, but not entirely.
- Onunla kısmen aynı fikirdeyim ama tamamen değil.
I agree with him to a certain extent, but not entirely.
- Onunla kısmen aynı fikirdeyim ama tamamen değil.
This road was partly destroyed in consequence of the earthquake.
- Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.
I'm sorry. I'm partly responsible for it.
- Üzgünüm. Ben bunun için kısmen sorumluyum.
Foxes are moderately quiet animals.
- Tilkiler kısmen sessiz hayvanlardır.
Tom was only half joking.
- Tom sadece kısmen şaka yapıyordu.