His business was only a partial success.
- Onun işi sadece kısmi bir başarıydı.
Tom only accepted partial responsibility.
- Tom sadece kısmi sorumluluk kabul etti.
I have to find a part-time job.
- Kısmi zamanlı iş bulmak zorundayım.
I prefer payment in full to payment in part.
- Ben tam ödemeyi kısmi ödemeye tercih ederim.