kısalt

listen to the pronunciation of kısalt
Турецкий язык - Английский Язык
make shorter
{f} abbreviated

In English, ultraviolet is often abbreviated as UV. - İngilizcede ultraviyole sık sık UV olarak kısaltılır.

Put the words in parentheses into abbreviated form. - Parantez içindeki kelimeleri kısaltılmış şekle koyun.

{f} shortened

I must have it shortened. - Onu kısalttırmalıyım.

When it seemed miniskirts couldn't be any shorter, they found out they could be shortened from above. - Mini etekler daha kısa olamaz gibi göründüğü zaman, onların yukarıdan kısaltılabileceklerini öğrendiler.

shorten

I must have it shortened. - Onu kısalttırmalıyım.

I shortened my speeches. - Konuşmalarımı kısalttım.

{f} shortening
abbreviate

Put the words in parentheses into abbreviated form. - Parantez içindeki kelimeleri kısaltılmış şekle koyun.

In English, ultraviolet is often abbreviated as UV. - İngilizcede ultraviyole sık sık UV olarak kısaltılır.

foreshorten
abridge

This dictionary is an abridged edition. - Bu sözlük kısaltılmış bir baskıdır.

The student decided to abridge his paper by taking out unnecessary details. - Öğrenci gereksiz ayrıntıları çıkararak raporunu kısaltmaya karar verdi.

kısal
got shorter
kısal
get shorter
kısalt
Избранное